HAÇLI AVRUPANIN GERÇEK SOYKIRIMLARI!

İnsanlığın Hakkı Mı?, Güçlülerin Hakkı Mı?

Güçlü olmayanın adalet dağıtamayacağı tezi genelde kabul görmüştür. Maalesef, tarih güçlü olanların adaletli olmadıklarının örnekleri ile doludur.

İnsanlığın en kutsal ve temel hakkı olan yaşam hakkı, aile kurup yurt edinme ve mal edinme hakkı, seyahat hakkı, çalışma ve ticaret hakkı, kültürünü, inançlarını yaşama hakkı, dilini konuşma hakkı, insanların elinde midir yoksa bütün bu haklar, bazen kısıtlanarak bazen arttırılarak, bazen de ellerinden alınarak güçlülerin kontrolunda mıdır.

Kabil ile başlayan cinayetler, tarihin her döneminde, münferit veya toplu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ortaçağ Avrupasında, katliamlar, din ve mezhep çatışmaları ile egemenlik savaşları, kadınların cadılık suçlamaları ile katledilişi, giyotinlerin, engizisyon mahkemelerinin insanlık haklarını savunma adına olmadığı kesin.

Amerika kıtasında Kızılderilileri yok edip, aç bırakmak için Bizonları öldürüp, insanî yardım görüntüsü ile çiçek hastalığı mikrobu taşıyan battaniyeleri kabilelere insan hakları savunucuları dağıtmadı mı? Zencileri kimler köleleştirdi?

Aynı soydan ve kültürden gelenler Avusturalya’da Aborjinleri yok etmediler mi? İspanyollar boşmu durdu? Roma İmparatorluğu eğlen ce adına arenalarda gladyatör köleleri dövüştürüp, aslanlara yem etmedi mi? Devamı olan Bizans İmparatorluğu din savaşları yapmadı mı? Haçlı zihniyeti kime ait, haçlı seferlerini kimler yaptı?

Kendilerini Helenistik Çağ’a dayandıran günümüz Yunanlıları İzmir ve Ege’de ne yaptılar, Anadolu’ya ve doğuya seferleri kimler ne için yaptı? Germen İmparatoru Kral Şarl’ın Büyük İskenderin ve Napolyonun çok uzaklara yaptıkları seferler ne adınadır? Almanların Hitler dönemi tarihin en utanç verici dönemlerinden biri değil midir?

Ruslar ideolojik safsatalarla, halklara özgürlük söylevleri ile Orta Asya ve Kafkas halklarına, özellikle Müslüman Türk halklarına hangi özgürlükleri verdiler? Okullarda kril alfabesini mecbur kılıp Türkçeyi ve diğer dilleri yasaklamadılar mı? Sürgünler, katliamlar yapıp mazlum milletler yaratmadılar mı? Ahıska ve Kırım Türklerinin dramını bilen kaç kişi var? Hazar denizindeki ölüm adasından haberi olan var mı?

Ermenileri kim kışkırttı ve hâlâ arkalarında kimler var? Doğu Anadolu da ve Karabağ’daki katliamları kim yaptı? Taşnak, Hınçak çetelerini kimler ne amaçla kurdurdu, konsoloslarımızı, elçilerimizi kimler ne için katletti?

Yakın tarihimizde Kıbrıs’ta yaşanan katliamları ve Eoka çetelerini kim destekledi?

Dünya para piyasalarını ellerinde tutarak, ihtilâller yaptıran, hükûmetler devirenler, bankaları ve medyaları ele geçirenler, hangi insanlık haklarını savunurlar? Ülkelerdeki gazeteleri, bilhassa içimizdeki yandaş, paralı köşe düdüklerini ve televizyon borazanlarını kimler ne için öttürürler? Mantar gibi ortaya çıkan, işlevlerini ve amaçlarını çözemediğimiz sivil derneklere, vakıflara ve yazarlara eurolar niye dağıtılır, ne için ödüller verilir?

Nagazaki’ye atılan atom bombasının insanlık ile ilgisi olabilir mi, izahı hatta affı var mı?

Akşam yatarken devletleri olan, sabah Çin vatandaşı olarak uyanan doğu Türkistan Türklerini artık hatırlayan kalmadı.

Bizlerde balık hafızası olsa da, tarihî arşivler ve kayıtlar, gerçek hafızalardır.

Günümüzde de bu sabıkalılar, suç işlemeye devam etmektedirler, ortaya haritalar, projeler atmaktadırlar. Orta Doğu’yu menfaatleri doğrultusunda şekillendirip işgal etmektedirler. Telafer ve Kerkük’te insanlık suçu işleyerek demokrasi maskesi ile âdeta maskeli balo tertiplemektedirler. Domode dinlerini misyoner faaliyetlerle yaymaya çalışıp, her vesilede İslâm dinini aşağılayarak beyinleri ve gönülleri teslim almaya çalışmaktadırlar.

Uluslararası gayrimenkûl piyasası hâline getirilen ülkemiz ile fakirleştirilerek köleleştirilmeye çalışılan insanımız, şimdi de bu sabıkalılar tarafından çamur atılarak soykırımla suçlanmaktadır. İçimizde de bu sahte insan hakları savunucuları ile ilişkiye giren diyalogcular olduğu gibi yılışanlar, maddî çıkar için sürtünenler ortaya çıkmaktadır.

Dilini taşa kazıyan ilk kavimlerden olan Türkler, hakaret edilebilecek en son millettir, alnı açık elleri temiz sadece saldırılara karşı koyan, hak ve adalet dağıtmayı, mazlumların hakkını korumayı ilke edinen asil milletimiz, tarihin her döneminde hoşgörüsünü ve insanlık hukukuna saygısını ispatlamıştır.

En son insanlık dersini, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale de Anzak askerlerine ve ölen askerlerin annelerine seslenişi ile vermiştir.

Dünyaya hak ve adalet dağıtmayı görev bilen, Tanrı’nın kendilerine dünyada düzeni sağlama görevi yüklediğine en eski çağlarda inanmış ve bu inanışlarını kitabelere, yazıtlara kazımış Türk milletinin, insanlık öğretisini ve insan haklarını bir bildiri hâlinde dünyaya ilân edebilecek yegâne millet olduğunu iddia edebiliriz.

C.S.

Gazeteci-Yazar

KÖKTÜRKLER