ATATÜRKÇÜ OLMAK SUÇ MU?

Toplum tarafından yakından tanınan saygın gazeteci ve aydınlar ile, devletin en üst noktasında bulunmuş emekli generallerin gözlem altına alınması kaygı vericidir.

  1. Org. Şener Eruygur Jandarma Genel Komutanlığı görevinde bulunmuş ve şu anda Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanıdır.
  2. Org. Hurşit Tolon Ordu Komutanlığında bulunmuştur. Ayrıca Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay, ATO Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Sinan Aygün, Tercüman Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Ufuk Büyükçelebi, araştırmacı yazar Erol Mütercimlerin de içinde olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.

İlhan Selçuk gibi duayen bir gazeteci ve bilge kişi, İstanbul Üniversitesi Eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu, İşçi Parti Genel Başkanı Doğu Perinçek ve bir çok aydın gözlem altına alınmış, bazıları serbest bırakılmış bazıları da halen tutukludur.

ABD ve AB tarafından Ülkemiz üzerine her türlü baskının yapıldığı, Cumhuriyet hukukunun yok sayıldığı, hukukçularımızın aşağılandığı ortamda, ülkemiz içinden kimi çevrelerin buna sevinmesi ve yabancıların yanında yer alması tehlikeyi katlamaktadır.

Atatürkçülerin alınları açıktır. Ulusalcı olmak, Cumhuriyetimizi savunmak, Atatürk Devrimlerine sahip çıkmak, Halkçılığı ve Laikliği ilke edinerek, Devletimizin varlığını Ulusumuzun birliğini istemek, Vatanımızı Bayrağımızı her şeyin üstünde görmek en temel görevimizdir.

Bu görevlerimizi göğsümüzü gere gere yerine getirdik, bundan sonra da aynı kararlılık içinde olacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine ve Cumhuriyet kazanımlarımıza, Anayasamız ve yasalar çerçevesinde demokratik hakkımızı kullanarak sonuna kadar sahip çıkacağız.

Cumhuriyet tarihinde ilk defa Cumhuriyetcilere yönelik baskılar ve gözdağı vermelerle karşı karşıyayız. ADD binalarında saatlerce suçlu ve suç belgeleri arayanlar yanlış adrese gelmişlerdir.

Cumhuriyet Gazetesi, Tercüman Gazetesi ve Ulusal Kanal binalarında suçlu ve suç belgeleri arayanlar yanlış adrese gelmişlerdir. Buralar suçluların adresi değil, Atatürk Cumhuriyetine bağlı olan, tertemiz insanların bulunduğu adrestir.

Avrupa Birliği Komiseri Lagendijk yapılan gözaltılardan memnuniyet duyduğunu söylüyor. Bu herşeyi anlatmıyor mu?

Kemalizmi yok etme, Atatürkçü düşünceyi ortadan kaldırma girişimlerinin Waşhingtondan, Brükselden başlatıldığını kendi yaptıkları açıklamalar ve raporlar gösteriyor. Ama milletimizi Atatürkten ve onun bağımsız anlayışından koparmanın okadar kolay olmadığını tarih gösterdi, gene de göstereceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Atatürk Milliyetciliğini benimsemiş ve özümsemiş olanlara ***darbeci*** diyenlere sormak gerekir: Atatürk yaşasaydı Ona ne diyecektiniz?.

Gözlem altına alınan gazeteciler, emekli askerler, demokratik kitle örgütü önderleri ve aydınların ortak özellikleri; Antiemperyalist duruşları, tam bağımsızlıkçı ve vatanın bütünlüğünden yana oluşlarıdır.

Geçtiğimiz günlerde AKP li Milletvekilleri Avrupa Komisyonu Parlementerler Meclisinde (AKPM) ülkemizi ve ulusal çıkarlarımızı savunmak yerine, parti çıkarlarını öne alarak gene Türkiyeyi şikayet etmişlerdir.

Bu günlerde Kıbrısda çok önemli şeyler oluyor. Böyle bir zamanlama ve toz duman içinde Kıbrısın elden çıkması gözden kaçırılıyor. Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas, Mehmet Ali Talatla beraber ***işgale*** ve Anavatana bağımlılığa karşı mücadele verdiklerini söyleyecek kadar ileri gitmektedir. Yavruvatan Anavatandan gözgöre göre koparılıyor!...

Başbakan Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) eş başkanı olduğunu söylemiştir. Bu göreve onu Türk Milleti seçmediğine göre kimler tarafından görevlendirildiğini açıklamalıdır. Bölge ülkelerini ve Türkiyeyi bölerek işgal etme projesi olan BOP'a eş başkan olmak onurlu bir görev değil Anayasamıza göre suçtur.

Mustafa Kemalin 1919 Amasya Genelgesinde ortaya koyduğu gibi: ***Vatanımızın Bütünlüğü ve Ulusumuzun Bağımsızlığı tehlikededir*** Bu tehdidi ABD ve AB emperyalizmi oluşturmaktadır.

O günlerde Mustafa Kemal Paşa: *** kendi kişisel çıkarlarını gözeterek yabancılarla işbirliği içine giren ve gücünü halktan almayan küçük bir azınlığın dışında kalan tüm Ulusal güçleri; aralarındaki siyasi, etnik, dinsel ayrımları erteleyerek Ulusal Bağımsızlık yolunda birleşmeye*** çağırmıştır. Bugünde aynı çağrıyı yapıyoruz. Gayrimilli küçük bir azınlığın dışında ezici çoğunlukta olan milli güçlerin bir araya geleceklerine ve vatanın bütünlüğüne sahip çıkılacağına yürekten inanıyoruz.

Evleri ve işyerleri sabahın erken saatlerinde basılarak göz altına alınan saygın kişilerin hiç birisi yurt dışına kaçacak insanlar değildir. Onların kaçmalarını gerektirecek bir suçları olduğuna kimse inanmıyor. Yurtdışına kaçmayı hesaplayanlar ancak emperyalist devletlerle işbirliği içinde olan vatan hainleri olabilir. Buna tarihteki örnek ise, Sultan Vahdettin ve Damat Ferit gibileridir .

Kurucu Genel Başkanı Antalyalı hemşerimiz Prof Dr. Muammer Aksoyu ve Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Taner Kışlalıyı Şehit vermiş olan Atatürkçü Düşünce Derneğine yönelik baskıların sürmesi çok anlamlıdır.

İstediğimiz şey gerçek anlamda hukukun işletilmesidir.

Bizler, yasalara ve kurallara uyan, hukuka ve adalete inanan, güvenen yurttaşlarız. Bu inancımızı ve güvencimizi hiç bir zaman yitirmek istemiyoruz.

Hepimiz tehlikenin farkındayız. Cumhuriyetimize sahip çıkma kararlılığımızı buradan herkese ve bütün dünyaya duyurmak istiyoruz.                                                                          

                                                                                         MUSTAFA DURNA

                                                                          ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ

                                                                                 ANTALYA ŞUBE BAŞKANI