*Yeniçağ Gazetesi Yazarı Sayın Abdullah Özdoğan ın Özel İzni İle  Yayınlanmaktadır.*                                                                                                                  

Askere saldırmak, beyninde, bilinç altında askerden korkan, tırsan, onu gördüğünde altına kaçıranların hayalidir.

Hep bir beklenti içindedirler,  bir şey yakalasak da askere saldırsak diye.

Bir yandan saldırırlar, diğer yandan da onu ne kadar sevdiklerini söylemekten geri kalmazlar.

Askere aşıktırlar, ama aşkları ısırmalarını engellemez.

Geçtiğimiz Cuma günü, gazeteport  internet  sitesinde yer alan bir -sızdırma habere- üç buçuk gazete birden balıklama daldı.

Dalanların ortak özelliği ise asker alerjisi…

Bir tanesi, direk dışardan yönlendiriliyordu. Diğeri dolaylı  olarak…

Bir tanesi, sütre gerisindeki sahibinin Güneydoğu hayallerine hizmet ediyordu.

Bir diğeri ise dine bağlılığı askere düşmanlık olarak koymuştu kendisinin merkezine.

Haberde, dil ortaktı.

Hepsi aynı internet sitesine sızdırılan haberi, ordu içinden bir kişinin suç duyurusu olarak vermişti.

Oysa ki dikkatli bakan bir göz, ihbar mektubunun uydurma, bunu manşet yapan gazetelerin de mal bulmuş mağribi olduğunu görürdü.

Güya, Cumhuriyet mitinglerinden İstanbul da yapılanında, subaylar, erlerine - mitinge katılacaksınız – emri vermiş, kendileri de aileleriyle birlikte mitinge katılmışlardı.

Kare kare fotoğraflanmıştı bu görüntüler…

Özellikle subaylar fotoğraflanmış, oklarla da isimleri üzerlerine yazılmıştı.

Ne kadar ayıp bir şey değil mi?

Asker, Cumhuriyet mitingine katılıyor.

Bununla da kalmıyor, eline Türk bayrağı alıyor… Asmak lazım bu askerleri…

Çünkü Cumhuriyet mitingine katılacak kadar vatanı seviyor.

Oysa ki kışlasında kalmalı, Cumhuriyet mitingine katılmamalı asker dediğin…

Olmaz ki bu kadar da…

Asker konuşmamalı, yememeli, içmemeli, meydanı çapulculara bırakmalı.

Asker vatanı sevmemeli, eline bayrak almamalı, halkla beraber yürümemeli.

Bu askerler nasıl yürümüştü mitingde ?

Sivil…Yürüyemez sivil olsa bile…

Korkutur çünkü rejim düşmanlarını… Ürkütür Atatürk e sahip çıkmayanları…

Askerin varlığı, vatanı  bayrağı seven için gurur, rejim düşmanları için dumurdur.

O zaman ne yapmak lazım?

Komutanları, bu askerleri cezalandırmak için göreve çağırmak lazım.

Kimse sormuyor, bu resimleri çeken, ihbar mektubunu yazan kim diye?

Bu bir ordu mensubu olamaz.

Çünkü hiçbir Türk askeri bu kadar pespaye ve kumpasçı olamaz.

Peki, Cumhuriyet mitingine sivil olarak askerlerin katılmasından kim kokar?

Beslendiği rejimin ellerinde şekillenemeyeceğini anlayan, askerin gölgesinden korkan, bayrak gördüğü zaman kuduz köpeğin sudan korkması gibi havale geçirenler korkar.

Yoksa binlerce vatandaşın arasında yürüyen asker, kışladakinden daha az asker değildir.

O vatandaşlar da, kışladakilerden daha az asker olamaz.

Cumhuriyetin askerleri sadece kışlada değil ey gammazlar ve aymazlar.

Gelin benimde fotoğrafımı çekin, beni de şikayet edin.

Tıpkı adını kullandığınız Allah a benim sizi şikayet ettiğim gibi…

                         

Abdullah ÖZDOĞAN/Yeniçağ Gazetesi-Yazar

KÖKTÜRKLER